İSRAİLLİ insan hakları grubu B’Tselem’e göre, 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da en az 15 topluluktan 1000’den fazla Filistinli yasadışı yerleşimcilerin artan saldırıları yüzünden evlerinden kaçmak zorunda kaldı. Bu sayı, 2022’nin başından 7 Ekim’e kadar yerinden edilen Filistinlilerin sayısının iki katından fazla.
‘KİMSE BURAYA BAKMIYORDU’
İnsan hakları örgütleri, yerleşimcilerin geçmişte de Filistinlilere saldırdığını ancak mevcut şiddet düzeyinin benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştığını belirtti. Filistinliler, Yahudi yerleşimcilerin silahlarla kapılarına dayanarak evlerini terk etmeleri yönünde kendilerini tehdit ettiklerini ve sürekli taciz altında olduklarını söylüyor. B’Tselem sözcüsü Dror Sadot, bu durumu “Gazze’deki savaş başladığı anda yerleşimciler bir fırsata sahip olduklarını biliyorlardı, çünkü kimse buraya bakmıyordu” ifadeleriyle anlatıyor. Yahudilerin topraklar üzerinde tarihi bir hakka sahip olduğuna inanan yerleşimci gruplar, Filistinlilerle yaşanan çatışmaları meşru müdafaa olarak nitelendiriyor.
TAKİP VE TACİZ
Birleşmiş Milletler, yerleşimcilerin saldırılarının 7 Ekim’den bu yana neredeyse ikiye katlanarak günde ortalama beşe çıktığını açıkladı. Saldırıların neredeyse yarısında “İsrail güçlerinin yerleşimcilere eşlik ettiği veya desteklediği” belirtildi. Bölge sakinleri, yerleşimcilerin su sarnıçlarıne, güneş panellerine, araçlarına ve evlerine zarar verdiğini anlatıyor. Filistinlileri taciz etmek için uzaktan kumandalı insansız hava araçları kullandıklarını, hatta yemek pişirmek ve çamaşır yıkamak gibi işler sırasında onları takip ederek taciz ettiklerini söylüyor.
‘UYUYAMIYORDUK’
8 kişilik ailesiyle birlikte evini terk ederek yakınlardaki başka bir şehre taşınan Filistinli Faris Samamreh, “Ayrılmak zorunda kaldık. Uyuyamadığımız için başka seçeneğimiz yoktu” diyor. Batı Şeria’da Filistin direnişinin sembolü olarak görülen 300 nüfuslu Susiya köyünün sakinleri ise, su kuyularını ve zeytin ağaçlarını buldozerlerle yıkan yerleşimcilere karşı korunmak için WhatsApp grubu aracılığıyla iletişim kuruyor. İsrail’in, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Filistinlilere ait topraklarda Yahudi yerleşim birimleri inşası aralıksız devam ediyor. Son olarak ekim ayı sonunda Gazze savaşı için 8 milyar dolar değerindeki ek bütçe görüşmelerinde yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerine fon ayrılması, İsrail kabinesinde tartışmalara yol açmıştı.
NETANYAHU: ABD İLE FARKLI DÜŞÜNÜYORUZ
– İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu, önceki gece düzenlediği basın toplantısında Gazze’nin savaş sonrası durumuyla ilgili ABD ile görüş ayrılıkları olduğunu söyledi. Gazze’ye saldırıları nedeniyle İsrail’e yönelik uluslararası baskı olduğunu ama buna rağmen hedeflerine ulaşmak için alan oluşturduklarını söyleyen Netanyahu, “Amacımız Hamas’ı yok etmek, rehinelerimizi geri almak ve Gazze’de yeni bir terör kontrolünün olmamasını sağlamaktır” dedi.
‘BİZİM SAVAŞIMIZ’
ABD’nin bu hedeflerden Hamas’ın yok edilmesi ve rehinelerin iadesi olmak üzere ikisine destek verdiğini söyleyen Netanyahu, “Amerikalı dostlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz ama nihayetinde bu bizim savaşımız. En sonunda kararları biz vereceğiz” diye konuştu. Daha önce birçok ABD’li üst düzey yetkili savaş sonrası Gazze’nin kontrolünün Ramallah merkezli Filistin Yönetimi’ne devredilmesi gerektiğine yönelik açıklamalarda bulunmuş, Netanyahu ve İsrail cephesinden ise bu fikri reddeden demeçler gelmişti.
BİLGİ NOTU
İsrail güçlerinin 7 Ekim’den bu yana süren baskınlarında Batı Şeria’da yaklaşık 250 Filistinli hayatını kaybetti, 3 binden fazlası yaralandı. BM, en az 305 yerleşimci şiddeti vakasının yaşandığını ve dokuz Filistinlinin öldürüldüğü bildirdi.
SAVAŞ GÜNLÜĞÜ
GAZZE’NİN HER BÖLGESİNE SALDIRI
– İSRAİL güçlerinin Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine yönelik saldırıları hafta sonunda da devam etti. Bölgenin kuzeyinin yanı sıra orta kesimindeki El-Bureyc Mülteci Kampı, güneyindeki Refah ve Han Yunus kentleri İsrail’in hedefi oldu. Gazze yönetimi basın ofisi cumartesi ve pazar sabah saatleri arasında en az 700 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı ise 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 500’e yükseldi. İsrail ordusu ise Gazze’deki çatışmalarda 72, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldüğünü açıkladı.
Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde Filistinliler, İsrail’in tahliye emri sonrası yollara döküldü.
SIĞINAKLARDA HEPATİT TEHLİKESİ
– BİRLEŞMİŞ Milletler’in (BM) Filistin’e yardım ajansı UNRWA’nın Gazze yetkilisi Thomas White, sığınak olarak kullanılan BM okullarından birinde Hepatit A salgını başladığını söyledi. White, su altyapısının çökmek üzere olduğunu, bir tuvaleti ortalama 125 kişinin kullandığını beliterek Gazze’de hastalık riskinin çok yüksek olduğunu belirtti.
‘AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM’
– FRANSA Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen COP28 İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Eğer İsrail’in güvenliği Filistinlilerin hayatları ve dolayısıyla bölgedeki kamuoyunun öfkesi pahasına sağlanırsa, bölgede İsrail için kalıcı bir güvenlik olamaz. Gelin hep birlikte aklı başında olalım” dedi. “Hamas’ın tamamen yok edilmesi ne anlama geliyor? Bunun mümkün olduğunu düşünen var mı?” diyen Macron, Hamas’ın ortadan kaldırılmasının 10 yıllık bir mücadele gerektireceğini düşündüğünü söyledi.
UNICEF: GÜNEYDE BÜYÜK KAYIP VAR
– GAZZE’de çalışmalarını yürüten Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, sosyal medya platformundan Gazze’deki duruma ilişkin paylaşımda bulundu. “Gazze’nin güneyinde şu an savaşın en kötü bombardımanı yaşanıyor, çok büyük çocuk kayıplarının yaşandığını görüyoruz.” ifadelerini kullanan Elder, çocukları ve ortak vicdanı kurtarmak için son bir uyarıda bulunduklarını kaydederek, “Burada çocukları etkileyen dehşeti anlatmakta güçlük çekiyorum.” dedi.